kangallar hakkında bilgiler

Günümüzden 14 bin yıl önce evcilleştirilen köpeğin atasının kurt olduğu biliniyor. Sürü koruma köpeklerine ise ilk olarak Türkmenistan'da rastlanıyor. Ortak görüş, dünya çoban köpeklerinin Orta Asya ve Kafkaslar'dan göçebe çobanlar sayesinde yayılmış olduğu. Finikeli tüccarların Avrupa'ya götürdükleri bu köpekler, kıtadaki yerli köpeklerle çiftleştirilmiş ve değişik ırklar meydana gelmiş.

Köpekler tarihin değişik dönemlerinde avda ve savaşlarda da kullanılmış. Asur ve Babil tabletleri bize bu konuda ışık tutuyor. Tabletlere resmedilen köpekler insanlarla bu hayvanların ilişkisini gözler önüne sermekte.

M.Ö. bininci yılda hüküm sürmüş Urartu Krallığı'na ait Yoncatepe Kalesi'nde yapılan kazılarda, insanların köpekleriyle birlikte gömüldükleri ortaya çıkarıldı. Bunlar Anadolu'nun en eski çoban köpekleriydi. İnsanın köpekle ilişkisi konusunda önemli bir ipucu elde edildi. Köpek, belki de insanın en iyi dostuydu. Öldükten sonra bile birbirlerinden ayrılmıyorlardı.



Bu ilişki hiç bozulmadı...

Kangal köpeklerinin kökeni konusunda değişik rivayetler var. Bir tanesi, bu köpeklerin kökenini Asur ve Babil dönemine dayandırıyor. Buna göre, kangal köpeği bir aslan ve kaplanın çiftleşmesinden dünyaya gelmiş. Bu köpekler o dönemde, insanları vahşi hayvanlara karşı korumakla kalmıyor, aynı zamanda savaşıyorlarmış.

Bir başka rivayete göre, kangal köpeği, bir Hint mihracesinin Osmanlı Sultanı Yavuz Selim'e hediyesiymiş. Sarayda bir aslanla savaşan ve onu yenmeyi başaran bu köpek, sultanın ilgisini çekince, mihrace ona hediye etmiş. Ne yazık ki, Sivas yakınlarına savaşmaya gelen Osmanlı ordusu, yanındaki köpeği buralarda kaybetmiş. İşte, kangal köpekleri de bu kayıp köpekten üremişler.

17. yüzyılda Evliya Çelebi, kangal köpekleri için bir aslan kadar güçlü diye yazmış. Avrupa'daki çoban köpeklerinin, kıtaya akınlara giden Osmanlılar'ın beraberindeki kangal köpekleri sayesinde ortaya çıktıklarına inanılıyor.

Bozkırlara bekçilik eden bu eşsiz hayvanlar hakkında kabul edilmiş bir gerçek var. O da kangalın büyük Türk göçleri sırasında Türkistan'dan Anadolu'ya getirilen bir köpek ırkı olduğu. Kangal köpekleri dünya çapında ilgi görmekte. Bunun nedeni sahip olduğu üstün karakter ve fiziksel özellikler.

1960'larda Judy ve David Nelson çiftinin Amerika'ya götürdükleri ilk kangallar, bu köpeklerin daha iyi tanınmasını sağladı. Çift, Amerikan Kangal Kulübü'nü (The Kangal Dog Club of America) kurdu ve kangalları ayrı bir ırk olarak değerlendirmeye aldı. Amerikan halkı tarafından sevilen kangallar, artık aileden biriydi.

Amerika'dan Namibya'ya da götürülen kangallar, 1994 yılından beri burada çitaları koruma görevini sürdürmekte. Dünyadaki çita varlığının dörtte biri Namibya'da bulunuyor. Dr. Laura Marker tarafından 1970 yılında kurulmuş olan Çita Koruma Fonu'nda, Kangal köpekleri vazgeçilmez bir öneme sahip. Çiftlik hayvanlarına saldırdıkları için çiftçiler tarafından öldürülen çitalar, artık koruma altında. Namibya çiftliklerindeki hayvanlar da güvende. Bu köpeklerin sahip oldukları sürü koruma içgüdüsü, doğal hayatı korumada onları vazgeçilmez kılıyor. Bu nedenle Namibya'da da kangallar yetiştiriliyor. Kangal köpekleri yakın bir zamana kadar Kenya, Botswana, Zimbabwe, Güney Afrika, Cezayir'de de çita koruma programlarında yer alacaklar.



Kangallar yaklaşan tehlikeyi havayı koklayarak sezer. Kurtlar sürüdeki kangalları uzaklaştırmak için değişik yöntemler izler. Toplu halde saldırır ya da aralarından bazılarını köpeklerin dikkatini çekmek için görevlendirirler. Bu stratejik bir savaş. Bu savaşa daha önce girmiş olan kangal, deneyim sahibidir ve kurtların planlarından haberdardır. Deneyimli çoban ne yapacağını iyi bilir. Bu nedenle çobanlık eğitimi ülkemiz için büyük önem taşımaktadır.

Bu köpekler yüzyıllardır aynı görevi ustalıkla yerine getiriyor. Sürü koruma, onlar için öğrenilmiş bir davranış değil. Tamamen içgüdüsel. Bu içgüdüsel davranışı tamamlayan fizyolojik özelliklerinin başında da hızlı koşabilme yetileri geliyor. Bu, hedeflerini yakalamak ve tehlikeyi ortadan kaldırabilmek için gerekli olan önşartlardan biri.

Kangal köpekleri, uzun bir dönem kontrolsüz bir şekilde dünyanın değişik bölgelerine götürüldü ve safkan olmayan ırklarla çiftleştirildi. Bugün ise kangalların yurt dışına çıkışları özel izinlere tabi. Kangal ve kangal gibi ülkemizde tehlike altında olan hayvan türleri, 2003 yılında çıkan 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile koruma altına alınmış durumda. Bu kanuna göre tüm yabani ırkların izinsiz yurtdışına çıkarılması yasak.

Kangal köpeklerinin yurt dışına çıkışlarında izin alınması gereken kurum, Gemlik'teki Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı. Ancak, bu köpekler tüm bu önlemlere rağmen kaçak olarak yurt dışına çıkabiliyor. Bu durum şecere veren kurumların daha sıkı denetlenmesi gereğini ortaya koymakta.

Ayrı Bir Irk
Uluslararası Köpek Federasyonu, kangallarla beraber akbaşları ve diğer koruyucu köpekleri, Anadolu Çoban Köpeği adı altında, tek bir ırk olarak tanımlıyor. Bu köpeklerin tümüne birden verilen ırk numarası 331. Bu da 331 numaralı ırka ait çok sayıda kriter olması demek.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden Prof Dr İnci Togan önderliğinde, 2003 yılında sonuçlandırılan genetik araştırmalarda, Anadolu Çoban Köpeği olarak tek bir ırk altına alınan köpekler incelenmiş.



Yapılan araştırma, Türkiye'nin değişik bölgelerinden seçilen 105 Kangal ve 9 Akbaşı kapsıyor. İlk etapta köpeklerden kan ve tükürük örnekleri alınmış. Bunlardan elde edilen çoklu DNA örnekleri, dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan köpeklere ait sonuçlarla karşılaştırılmış.

Ortaya çıkan tablo Kangalların ve Akbaşların ayrı birer ırk olduklarının kanıtı. Bu bilimsel bir gerçek.

Hedef, dünyada Anadolu çoban köpeği olarak nitelendirilen kangalın ayrı bir ırk olduğunu kabul ettirebilmek.

Kangal köpeklerinin kafatasları hafif bombelidir. Sırt çizgisi yere paralel, cigadodan aşağı iner. Kaburgalar iyi örülmüş, karın bölgesi hafif içe çekik. Bel kısa. Kuyruk topuğa kadar uzanır. Kangalın vücudu orantılıdır. Bacaklar iri kemikli, vücutla bağlantıları yüksek ve güçlüdür.

İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim dalından Doç Dr Vedat Onar, kangal köpeklerinin tipolojisi üzerinde çalışmakta. Üniversite bünyesinde kurulmuş olan Osteoarkeoloji Müzesi'nde, köpeklerin kafatasları üzerinde kemik okuma yöntemi gerçekleştirilmiş. Kafatasları sınıflandırıldıktan sonra, sayısız ölçüm ve değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bilimsel sonuçlar kangal köpeklerinin tipolojisini ortaya koyuyor. Kangalın dünyada ayrı bir ırk olarak tanınması için osteoarkeolojik bulgular da gerekli.

Tüm bu çalışmalar sonunda kangal köpeklerinin tipolojik özellikleri de belirlenmiş. Buna göre, kangalın en önemli özelliği kuyruk yapısı. Yukarı kalkık ve sarmal şeklindeki kuyruk, kangalın belirleyici bir özelliği. Yüzü kara. Kulak, burun ve ağzı içine alan siyah bir maskesi var. Kulaklar büyük ve düşük, gözler oval ve derin, burun küt. Alt çene kalın ve güçlü, dişler iri. Üst dudaklar alt yan dudakların üzerinde sarkık. Postunu rengi açık gri, açık sarı veya açık kahverengi olabilir. Ayaklar iri ve bombelidir. Bacaklarsa kaslı ve uzun. Kangalın yürüyüşü kendinden emindir, hızını arttırdıkça bacakları arasındaki mesafe de azalır. Cigado yüksekliği erkeklerde 70-85 cm, dişilerde 65-75 cm'dir. Vücut ağırlığı erkeklerde 50-70 kg, dişilerde 40-55 kg arasında değişir. Kangalın ağır ya da büyük olması onu güçlü kılmaz.





Alıntı

0 yorum:

Copyright © 2008 - hayvanlar vadisi & manzaralar - is proudly powered by Blogger
Blogger Template