Devekuşları |
Devekuşları çoğunlukla doğada " zebra " gibi memeli hayvanlarla birlikte dolaşır. Bu tavır çoğu kez savunma için gerekli olan bir dayanışma biçimidir. Gözleri çok iyi gören devekuşu uzun boynuyla bir periskop gibi çevreyi tarayarak yaklaşmakta olan düşmanını görebilir ancak zebra, devekuşu kadar iyi görmemekle birlikte tehlikeyi kokusundan anlar. Böylece açık arazide devekuşu; ağaçlık bölgelerde ise zebra tehlikeyi sezer ve böylece birbirleriyle dayanışma içerisinde yaşamlarını sürdürürler. Devekuşlarının taşıtlara alışık olmadığı yerlerde yanlarına yaklaşmak oldukça zordur. Ancak açıklık bölgelerde güçlü tüfeklerin ve otomobillerin yardımıyla yakalanırlar. Bu hayvanların gagaları ortalama 13 cm. uzunluğunda olup ağızlarında dişleri yoktur. Hem et hem ot ( meyve, bitki tohumları, sulu bitkiler, çalı yaprakları v.s. ) ve bir kısım omurgasız hayvanlarla çıyan gibi bazı küçük omurgalıları da yerler. Ayrıca katı yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırmak için günde yaklaşık olarak 1,5 kg. taş yutarlar. Özellikle kapalı yetiştiricilikte, önüne gelen her nesneyi ( metal, cam, naylon v.s. gibi akla gelebilen her şey ) olduğu gibi yuttukları için çok dikkat edilmelidir. Su gereksinimlerini zaman zaman sulu bitkilerden, meyvelerden ve hayvanlardan sağlarlar. Bu derece az suyla yaşayabilen devekuşları çöl koşullarında uzun süre yaşayabilirler. Doğal koşullarda genellikle küçük topluluklar halinde bulunurlar. Erkeğin haremindeki dişiler ve yavrularıyla birlikte 5 - 15 i bir arada bulunan devekuşlarının sayıları bazen 50 ve daha yukarı çıkabilir. Bunun yanı sıra tek başına yaşayan devekuşları da vardır. Devekuşlarının üremeleri yumurtayla olur. Doğal koşullarda dişiler, kumlu toprağın içine kazdıkları çukurun içine yumurtalarını bırakırlar. Her dişi bir gün ara ile yumurtlamak üzere 6-8 arasında yumurta bırakır ve böylece her kuluçka döneminin başına kadar her çukurda 60-80 arasında yumurta toplanır. Normal bir yumurtanın boyu 15 cm,genişliği 13 cm. ve ağırlığı da kuluçkaya yatan dişinin canlı ağırlığının %1.4 ü kadardır. Yani bir devekuşu yumurtasının ağırlığı 1500-2000gr. arasında değişir. Yumurtalarının kabukları porselen tabak kalınlığında olup 250 kg.lık bir basınca dayanabilir ve yumurtaların üzerinde bir insan rahatlıkla zıplayabilir. Bunun yanı sıra bir devekuşu yumurtası, normal büyüklükte 24 tane tavuk yumurtasına eşdeğer olup, bir yumurtasından yaklaşık 18 kişilik omlet yapılabilmektedir. Bunlardan başka devekuşu yumurtalarının, insanların temizlik amacıyla da olsa ulaşamayacağı büyük camilerin, tarihi eserlerin bazılarının tavanlarında asılı oldukları görülmektedir. Nedeni; "Örümceklerin Yuva Yapmasını Önlemek..." Atalarımızın deneyimleri bunu göstermiştir. Baş, boyun ve gövdesine oranla çok küçüktür. Başının üzerinde tüysüz bir yer, bunun yanında bir bonesi ve koyu mavi-kırmızımsı renkte fırça gibi dik ve sert tüyler vardır ve tepesi düzdür. Devekuşunun kafatası sünger gibidir, ıslaktır ve hava ile doludur. Çok ince bir yapıya sahip olup, beyni korur. Başı darbelere karşı çok hassastır. Herhangi bir darbe ölümüne neden olabilir. Yetişkin bir devekuşu beyni, tavuk yumurtası büyüklüğünde 30-40g. ağırlığındadır. Beyninin büyüklüğüne ve yapısına bakıldığında devekuşunun büyük becerilere sahip olduğu görülür. Geniş iki gözü, başının üçte birini kaplar. Her iki gözü de alt ve üst kapak olarak iki gözkapağı ile korunur. göz kapakları tüylüdür ve kirpikleri de hayli uzundur. Bu hayvanlarda; gözlerini kumdan, tozdan koruyan, hem de her yeri görmesini sağlayan ve içerden dışarıya hareket eden, gelişmiş bir göz kırpma zarı vardır. Devekuşunun boynunda bulunan nefes borusu ve gırtlak, esnek ve serbesttir. Yediği yemler boynunun önünden ve arkasından rahatlıkla görülebilir. Boyun derisi grimsi - kahverengi renktedir. Boynu kesilmelere ve darbelere en hassas yeridir ve boyun derisi çok çabuk ve kısa bir sürede kendini yenileme özelliğine de sahiptir. Boynundaki tüyler fırça gibi dik ve seyrektir. Devekuşu " ratites" adı verilen bir kuş türünden gelmektedir. Göğüs kemiği yoktur, uçamayan kuşlardandır, çünkü içi hava ile dolu kemikleri yoktur. Kanatlar vücuda göre çok küçük ve kullanışsızdır. Uzun ve hoş görünümlü tüylerle kaplıdır. Kanatlarını daha ziyade yumurtalarını ve yavrularını korumak ve örtmek için kullanır. Ayrıca çiftleşme zamanlarında çiftleşme dansı yaparken diğer devekuşlarından kendini koruyabilmek ve bunun yanında vücutlarını dengelemek için de kanatlarından yararlanır. Devekuşunun ayakları hayli gelişmiştir. Çok kuvvetli ayak kasları yerden 50-60cm yükseklikteki topuklardan başlar. Kasları güç ve hız kaynağıdır. Ayaklar, ileriye tekme atarak kendini savunmaya yarayan çok iyi bir silah durumundadır. Yalnız, geriye ve yana tekme atamaz. Geniş ve aralıklı ayakları ve uzun tırnaklarıyla yakalama ve çiftleşme zamanlarında kolayca insanın kafasını yarabilir. Her iki ayağı da pullarla kaplıdır ve derileri tabaka tabakadır. Bacak derileri grimsi-kahverengidir.Ergin bir devekuşunun ayak ağırlığı 18-20 kg. arasında değişir. Bacakları 200-250 kg. yükleri kaldırabilecek güce sahiptir. Oldukça geniş parmakları ve parmakları arasında perde olmasına rağmen, ağır vücutlarını taşımaya, hızlı şekilde hareket ettirmeye ve bir taraftan bir tarafa dans ederek, koşarak, aniden dönebilmeye yeterli güçlü ayak ve kas yapısına sahiptirler. Böylece devekuşları en az 3 km. lik bir uzaklığa saatte 60-80km. hızla koşabilir. Eğer koşarken iki parmağıyla yere basarsa hızı azalır ve bunun için de kumluk arazide hızlı koşamaz. Bunun yanı sıra sert ve keskin taşlardan da ayakları incinir.Ayak çarpıklıkları ve düzensizlikleri yetiştiricilikte önemli bir sorundur. Arkaya ve öne kıvrılabilen dizi, devekuşlarında gerçekten ökçe görevini üstlenmiştir. Amerika’da beslenme için duyulan gereksinim sonucu, devekuşuna giderek ilgi artmış ve sonuçta üniversitelerde devekuşu etinin kalitesini daha iyi anlamak için araştırmalar yapılmıştır. Çalışma sonuçları; canlı ağırlığının %7.04 derisi ve %1.85 tüylerinin oluşturduğu bir karkasta, karkasın kesilip ayrılabilir parçaları %62.5 yağsız et, %9.2 dolgun et ve %26.0 kemikten oluştuğunu göstermiştir.Her karkasta 10 tane belli başlı kas tanımlanmıştır. Kaslar kaliteli olan etin ayırt edilmesini sağlar.Yapılan bir araştırmada kesilmiş 4 devekuşu eti gözü kapalı yapılan bir tadım testine tabi tutulmuş; bir sığır fileto bifteğiyle karşılaştırıldığında, tüketici panelist’ler tadım özellikleri bakımından sığır bifteğinden oldukça daha canlı bir tadımı olduğu kanısına varmışlardır. Etinin rengi koyu kırmızı yumuşak ve yağsızdır. Görünümü ise dana bonfileyi andırır ve kolesterolü düşüktür. 1 kg. ette 600 mg. kolesterol bulunur. eti %20 proteinlidir. Her 100 g. ette 21,5 mg. magnezyum, 208mg. fosfat ve 351.4mg. potasyum bulunur. 12-14 aylık olduklarında kesime gelirler ve 120-150 kg. canlı ağırlığına ulaşırlar. Olağanüstü bir görüş alanına sahip olan devekuşu, kendileri ile otlayan hayvanları tehlikelerden koruyabilecek kadar uzak yerleri görebilen bir hayvandır.İyi görme yeteneği ile birlikte güçlü bir bacak yapısına sahip olması, insanı çalışırken ister istemez tüm hareketlerini yavaş ve sessiz olmaya zorlar. Devekuşları içgüdüsel olarak gurup halindeyken tepki gösterirler. Birisi aniden hareket ederse, diğer hayvanlarda harekete geçer. Özellikle büyük guruplarla çalışırken bu çeşit tepkiler hayvanları tehlikeye sokar, başının arkasındaki iki gedikteki çukurlar açılır, kapanır. bu çukurlar ince tüylerle örtülüdür. Gagası üzerinde iki tane oval burun deliği bulunur. Nefes aldıkları zaman bir zar görünür ve bir sıvı salgılanır. Devekuşlarının solunum sistemlerinde bozukluk görülmemesi için toz yem kullanılmamalıdır. Devekuşları kendilerini yorgun veya tam tersine hareketli olarak hissettiklerinde gagalarını açarak solunum yaparlar. Aşı yapılmış veya herhangi bir durum karşısında iğne vurulmuş bir devekuşu yavrusu, burun deliklerinden yoğun biçimde sümüksü bir madde salgılar |
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder