hayvanlar vadisi bütün hayvanlar 2


BENGAL KAPLANI
Kaplanlar ağırlığı 100kg'ı aşmayan küçük bir avı boynundan ısırarak,
parçalıyor ve avlıyorlar. 900 kg'lık bir ava gırtlaktan saldırarak
boğmayı tercih ediyorlar. 30 adet dişi olan yetişkin kaplanların
köpek dişlerinin uzunluğu ise 74.5-90 mm civarında.
Genelde, yabani domuz ve antilop türleri avlıyorlar.
Bir seferde en çok 18-20 kg yiyebilen kaplanlar bir kez
böyle büyük bir av yedikten sonra bir kaç gün hiç yemeyebilirler.
Bazen de avlarını güvenli bir yere taşıyıp orada günlerce yerler.
Ama av bulamadığı günlerin sayısı 15'i aştığında ise kaplan için ölüm çok yakındır.





BENGAL KAPLANI
Önümüzdeki birkaç yıl içinde bir kaplanın sokaktaki fiyatının
25.000 Amerikan dolarına kadar çıkacağı tahmin ediliyor.
Çünkü, 1990-1994 yılları arasında tahmini olarak yılda
60 hayvan kaçak olarak avlanmış. Bunların her bir gramları
50 Amerikan dolarından alıcı buluyor. (Japonya'da ödenen fiyat),
Primorski Krai'den iri, dondurulmuş, bir erkek kaplan,
avcısına yaklaşık 8.000 $ kazandırıyor ancak ondan elde edilecek
10 kg'lık kemik tozunun sokak fiyatının, yakın gelecekte
750.000 Amerikan dolarına kadar çıkacağı tahmin ediliyor.






BENGAL KAPLANI
Kaçak avcılar kaplanları sadece postları için değil
aynı zamanda "şifalı kemikleri" için de avlıyorlar.
Asya'da bu kemiklerin tozlarından yapılan ilaçlar sayesinde
cinsel gücün arttığına inanılıyor.
1975'te CITES, Amur (kar) kaplanı hariç (bu gün sadece 150 tane kaldı)
tüm kaplanların uluslararası ticaretini yasaklamıştı.
Ancak 1975 ile 1992 yılları arasında sadece Güney Kore 6133 kg
kaplan kemiği tozu ithal etti. (bir kaplandan 6-10 kg arası kemik tozu elde edilebilmektedir.)




BENGAL KAPLANI




ÇİTA
Karada en hızlı hayvan olan çitanın hızı,
2 saniyede 70 kilometreye ulaşıyor ve maximum 100-127
kilometre hız yapabiliyor. Bu hızla avını 200-600 metre
kovalayabilen çitalar gün boyu aktif. Özellikle sabahın erken saatlerinde,
akşamüstü ve geceleri ise dolunay ışığında en hareketli zamanları.
Çitalar genellikle yalnız dolaşıyor. Bazen avlanmak için
erkekler birlikte hareket edebiliyor. Grup halinde avlanırken
biri saldırı durumundayken diğerleri gelen saldırıları savuşturuyor.






ÇİTA
Özellikle Namibya'da grup halinde avlanma biçimi daha gelişmiş.
Bu farklılığın, oradaki arazi yapısına bağlı olarak geliştiği de söylenebilir.
Üzerinde büyük sürülerin dolaştığı, çok büyük,
uçsuz bucaksız açık alanlar, çitaları grup halinde avlanmaya yönlendirmiş olabilir.
Toplu halde yaptıkları avlarda daha başarılı oluyorlar.
Çita, avlanma öncesi çevrede bulunan yüksek bir kayaya ya da
varsa ağaca çıkarak çevresini izliyor. Avını en kuvvetsiz grup
elemanlarından seçiyor. Avı yemek ya da su içmek için
başını öne eğdiğinde veya uzak bir bölgeye baktığında sürünerek yaklaşıyor.
Avı ona doğru bakarsa yere yapışıp,
kıpırdamadan avın bakışlarını savuşturuncaya dek bekliyor




ÇİTA
Benim izlenimlerime ve hayvan davranışlarını ele alan kitaplarda anlatılanlara göre;
Başarılı bir av için 30 metre yaklaşana kadar sabırlı olması gereken çitalar bazen
100 metreden bile saldırmayı deniyor.
Eğer avına 30 metre yaklaştıysa ve av onu hala farketmediyse büyük olasılıkla,
av başarılı olur. Çitalar genel olarak ataklarının 2/7sinde başarılı




ÇİTA
Saldırdığı avını, ön iki pençesini kullanarak devirip, avını yemeye derinin ince olduğu kasık'tan başlar,
sırasıyla uyluk ve karınla devam eder. Dişleri zayıftır. Bu nedenle ancak küçük ve
ince kemikleri çiğneyip yiyebilir. Tek başına saldırdığı zaman orta boy antilopları seçer.
Grup halinde ise büyük antiloplara saldırdıkları gibi zürafa avladıkları bile görülmüştür.
Aslanlar ve sırtlanlar, çitaların avlarını çalabilir. Yine aslanların çita yavrularını öldürdükleri de olabilir.




ÇİTA
Çitaların pençeleri sivri ve kuvvetli olduğu kadar onun hız kazanmasına da yardımcı olur.
Diğer büyük kedilerden farklı olarak ayak izinde tırnakları da iyice belirgindir.
Koşarken uzun yassı kuyruğu ile denge sağlar.
Doğa onu, gündüz avlanmaya uygun yaratmıştır.
Afrika'daki diğer büyük kedilerden bir farkı da budur.
Çita kahverengi (koyu renk) gözlüdür. Diğer büyük kediler ise
gece avlanırlar ve gözleri sarı renktir. Çita,
koyu renkli gözleri ile gündüzleri Afrika'nın güneşinden daha az etkilenir.






ÇİTA
Çita yavruları kör doğarlar. Anneleri onları korumak amacı ile
6 - 8 hafta sürekli taşır ve yerlerini değiştirir. Yavrular doğduğunda
özellikle başları ve sırtları uzun, dik tüylerle kaplıdır. Bu sayede uzaktan
kirpi gibi görünürler ve avlanmaktan korunurlar.
6 hafta sonra annelerinin getirdiği av etinin tadına bakmaya başlarlar.
Ama 3 aylık olana kadar süt emmeye devam ederler. İlk av denemesini
5 aylıkken yapan çitalar 6-7 aylık olduklarında kendileri avlanmaya başlarlar.
Yavrular bir yaşına geldiklerinde ise anneden ayrılırlar.






ÇİTA
Çitalar bölgelerini idrar püskürterek belirlerler.
Fakat bölgeleri diğer büyük kedilerinkinden çok daha büyüktür.
Bu çok hızlı olmalarından dolayıdır. Çita,
100 km2 civarında bir bölgeye sahiptir.
Çiftleşmek isteyen dişi çita bu isteğini idrarının kokusu ile belli eder.
Bunu fark eden erkekler de fazlaca idrar ve dışkı bırakır ve
aralarında çekişirler. Dişi, çiftleşme işaretini bıraktıktan
1-2 hafta sonra çiftleşmeye eğilimli olur




ÇİTA
Çiftleşme sırasında dişi erkeğin önüne geçerek onu davet eder. Erkek onun boynunu ısırarak birleşir.
Çitalarda birleşme diğer kedi türlerinde olduğu kadar sık olmaz. Çıkardıkları ince ve
kuş benzeri ses ile birbirlerini karşılarlar. Kısa menzilli ses çağrı anlamına gelir.
Yüksek ve gürleyen mırıldama ile gurubu selamlarlar. Yüksek, tükürüklü ses ve
ön ayaklarla yeri eşeleme hareketi saldırıya hazırlık anlamına gelir.

0 yorum:

Copyright © 2008 - hayvanlar vadisi & manzaralar - is proudly powered by Blogger
Blogger Template